Hatay'da depremin üzerinden 32 ay geçmesine rağmen sağlık sistemi hala alarm veriyor. Saadet Partisi heyetinin Hatay Tabip Odası'nı ziyareti, bölgedeki sağlık sorunlarının vahametini bir kez daha gözler önüne serdi. Doktorların feryatları, hastaların çaresizliği ve sistemin tükenmişliği, Hatay'ın adeta bir "zorunlu hizmet bölgesi" haline dönüştüğünü gösteriyor. Bu durum, bölgedeki sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliği konusunda ciddi endişeler yaratıyor.

Hatay'da Sağlık Hizmetleri Neden Çöktü?

Deprem, Hatay'daki sağlık altyapısını büyük ölçüde tahrip etti. Hastaneler yıkıldı, sağlık personeli hayatını kaybetti veya bölgeyi terk etmek zorunda kaldı. Kalan sağlık çalışanları ise aşırı iş yükü altında eziliyor. Saadet Partisi Hatay İl Başkanı Fadıl Koçak'ın da belirttiği gibi, Hatay'da sağlık hizmetleri adeta bir enkaz durumunda. Bu durumun başlıca nedenleri şunlar:

• Yetersiz altyapı
• Personel eksikliği
• Ekipman yetersizliği
• Koordinasyon eksikliği

Bu sorunlar, Hatay'daki sağlık hizmetlerinin kalitesini düşürüyor ve hastaların mağduriyetine neden oluyor. Acil müdahale gerektiren durumlarda bile hastaların yeterli ve zamanında tedavi alamaması, telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açabiliyor.

Çözüm Ne? Hatay'ı Bekleyen Tehlikeler

Hatay'daki sağlık sorunlarının çözümü için acil ve kapsamlı bir planlamaya ihtiyaç var. Öncelikle, yıkılan hastanelerin yeniden inşa edilmesi ve mevcut sağlık kuruluşlarının güçlendirilmesi gerekiyor. Ayrıca, bölgeye yeterli sayıda doktor, hemşire ve diğer sağlık personelinin atanması şart. Sağlık çalışanlarının motivasyonunu artırmak için de gerekli önlemler alınmalı. Saadet Partisi'nin bu konudaki hassasiyeti ve Tabip Odası ile işbirliği, çözüm sürecine katkı sağlayabilir.

Hatay'daki sağlık sisteminin çöküşü sadece bölge halkını değil, tüm Türkiye'yi etkileyebilir. Salgın hastalıkların yayılması, kronik hastalıkların kontrol altına alınamaması gibi sorunlar, uzun vadede daha büyük sağlık krizlerine yol açabilir. Bu nedenle, Hatay'a yönelik sağlık yatırımlarının artırılması ve bölgedeki sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi, ulusal bir öncelik olarak ele alınmalıdır.

Hatay'da yaşanan sağlık krizi, depremin yarattığı yıkımın sadece bir parçası. Ancak, bu krizin çözümü için atılacak adımlar, bölgenin yeniden ayağa kalkmasına ve halkın geleceğe umutla bakmasına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, sağlıklı bir toplum, güçlü bir geleceğin temelidir.