Şubat 2023'te yaşanan ve tarihe "asrın felaketi" olarak geçen depremlerin ardından tam 941 gün geçti. Ancak akıllarda tek bir soru var: Bu süre zarfında Hatay için gerçekten ne yapıldı? "Asrın felaketi" ifadesi, sorumluluktan kaçmak için kullanılan bir bahane mi? Felaketin üzerinden neredeyse üç yıl geçmesine rağmen Hatay hala yaralarını sarmaya çalışıyor. Son yaşanan olay ise Samandağ'da gerçekleşti. Vatandaşların tapulu tarım arazilerine, adeta bir şafak baskını gibi iş makineleriyle girilerek ürünleri izinsiz bir şekilde yok edildi. Depremden sonra hayatta kalma mücadelesi veren insanların emeğinin bu şekilde yok edilmesi, vicdanları derinden yaralıyor.

Samandağ'da Yaşananlar: Hukuksuzluk İddiaları

Samandağ'da yaşanan bu olay, bölge halkının tepkisine neden oldu. Mahkeme süreci devam ederken, vatandaşların emeklerinin hiçe sayılması büyük bir adaletsizlik olarak görülüyor. Depremzede çiftçiler, geçim kaynaklarının ellerinden alınmasına isyan ediyor. Bu durum, Hatay'daki yeniden yapılanma sürecinde yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne seriyor.

• Vatandaşların tapulu arazilerine izinsiz müdahale
• Mahkeme sürecinin devam etmesine rağmen ürünlerin yok edilmesi
• Depremzede çiftçilerin mağduriyeti

Hatay'ın Sorunları Bitmiyor

Hatay, depremden sonra birçok sorunla boğuşmaya devam ediyor. Barınma, altyapı, sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında hala büyük eksiklikler bulunuyor. Yeniden yapılanma sürecinin yavaş ilerlemesi, vatandaşların umutsuzluğa kapılmasına neden oluyor. Ayrıca, ekonomik sıkıntılar ve işsizlik de Hatay'daki yaşam koşullarını zorlaştıran faktörler arasında yer alıyor.

Peki, Hatay'ın bu zorlu süreçten çıkması için neler yapılmalı? İşte bazı öneriler:

• Yeniden yapılanma sürecinin hızlandırılması
• Depremzedelere yönelik kalıcı konut çözümlerinin üretilmesi
• Ekonomik kalkınma projelerinin hayata geçirilmesi
• Sağlık ve eğitim hizmetlerinin iyileştirilmesi
• Bölge halkının sorunlarının dinlenmesi ve çözüm odaklı yaklaşımların benimsenmesi

Hatay'ın Geleceği Ne Olacak?

Hatay'da yaşanan bu son olay, depremzedelerin yaşadığı zorlukları bir kez daha gözler önüne serdi. Vatandaşların tapulu arazilerine yapılan bu müdahale, hukuksuzluk iddialarını da beraberinde getirdi. Hatay'ın yeniden ayağa kalkabilmesi için, devletin ve yetkililerin daha fazla çaba göstermesi gerekiyor. Aksi takdirde, "asrın felaketi"nin yaraları asla kapanmayacak ve Hatay, kaderine terk edilmiş bir şehir olarak kalmaya devam edecek.