
Ezgi Apartmanı Faciası: Müteahhit Şok İddia! "Kolon Yoktu!"
6 Şubat depremlerinin en acı sonuçlarından birinin yaşandığı Hatay'daki Ezgi Apartmanı davasında flaş bir gelişme yaşandı. 35 kişinin hayatını kaybettiği binanın müteahhidi Yakup Aktaş'ın mahkemeye verdiği ifade, büyük tartışma yarattı. Kolon kestiği iddiasıyla tutuklu yargılanan pastane işletmecilerinin aksine, Aktaş, binanın kolon sistemiyle değil, perde beton taşıyıcı sistemle inşa edildiğini savundu.
"Yapıda Kolon Bulunmuyordu" İddiası
Müteahhit Yakup Aktaş, ifadesinde yapının teknik detaylarına odaklanarak, "Yapıda kolon bulunmuyordu" dedi. Bu ifade, depremde yıkılan binalarla ilgili tartışmaları daha da alevlendirdi. Uzmanlar, perde beton sisteminin de kolonlar kadar dayanıklı olması gerektiğini, ancak doğru uygulanmadığında risk taşıdığını belirtiyor. Aktaş'ın bu savunması, davanın seyrini değiştirebilecek nitelikte.
Dükkan Tadilatı ve Sorumluluk Tartışması
Ezgi Apartmanı'nın yıkılmasında, zemin kattaki dükkanlarda yapılan tadilatların etkisi olup olmadığı da soruşturma kapsamında inceleniyor. Pastane işletmecilerinin kolon kestiği iddiası, olayın en çok tartışılan konularından biri. Ancak müteahhidin "kolon yoktu" savunması, sorumluluk zincirini yeniden değerlendirme gerekliliğini ortaya koyuyor. Peki, perde beton sisteminin doğru uygulanıp uygulanmadığı nasıl tespit edilecek? Bu sorunun cevabı, davanın en kritik noktalarından birini oluşturuyor.
Türkiye'de İnşaat Standartları ve Denetim Mekanizması
Türkiye'de inşaat standartları ve denetim mekanizması, deprem gerçeğiyle yüzleştiğimiz bu günlerde daha da önem kazanıyor. Ezgi Apartmanı davası, bu konudaki eksiklikleri ve ihmalleri gözler önüne seriyor. Benzer faciaların yaşanmaması için, inşaat süreçlerinde daha sıkı denetimlerin yapılması, mevzuatın güncellenmesi ve müteahhitlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor.
- İnşaat süreçlerinde denetimlerin artırılması
- Mevzuatın güncellenmesi
- Müteahhitlerin sorumluluk bilinciyle hareket etmesi
Ezgi Apartmanı davası, sadece 35 canın kaybıyla değil, aynı zamanda Türkiye'deki inşaat sektörünün ve denetim mekanizmasının sorgulanmasıyla da önemli bir dönüm noktası. Müteahhit Yakup Aktaş'ın tartışmalı ifadesi, davanın seyrini değiştirecek gibi görünüyor. Ancak gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların cezalandırılması, benzer acıların yaşanmaması için hayati önem taşıyor. Bu dava, Türkiye'deki tüm inşaat projeleri için bir ders niteliğinde olmalı.













