Hatay'da deprem felaketinin ardından başlayan yeniden yapılanma sürecinde, depremzedelerin TOKİ konutlarındaki hak sahipliği süreci büyük bir tartışma yaratmaya devam ediyor. Özellikle yerinde dönüşüm ve TOKİ konutlarında mahalleli önceliği vaatlerinin tutulmaması, depremzedelerin tepkisine yol açıyor. Birçok depremzede, deprem öncesinde oturdukları katlardan daha düşük katlarda konut sahibi olmaları nedeniyle mağduriyet yaşıyor.

TOKİ Kuralarında Yaşanan Kat Farkı Mağduriyeti

Depremzedelerin yaşadığı en büyük sorunlardan biri, TOKİ konutları kuralarında çıkan kat farkı. Deprem öncesinde mahallede 3. veya 4. katta oturan birçok vatandaş, TOKİ kuralarında zemin kat veya bodrum kat gibi daha düşük katlarda konut sahibi oluyor. Bu durum, özellikle yaşlı ve engelli depremzedeler için büyük bir zorluk yaratırken, mahalle kültürünün ve sosyal bağların da zedelenmesine neden oluyor.

Depremzedelerden gelen şikayetler şu şekilde:

• "Mahallede 4. katta oturuyordum, TOKİ evleri kurasında Zemin kat çıktı."
• "Mahallede 3. katta oturuyordum, TOKİ evleri kurasında Zemin kat çıktı."
• "Mahallede 2. katta oturuyordum, TOKİ evleri kurasında Zemin kat çıktı."

Bu örnekler, depremzedelerin yaşadığı kat farkı mağduriyetinin ne kadar yaygın olduğunu gözler önüne seriyor. Depremzedeler, yetkililerden bu duruma bir çözüm bulunmasını ve hakkaniyetli bir dağıtım yapılmasını talep ediyor.

Mahalleli Önceliği Sözü Nerede Kaldı?

Deprem sonrasında yetkililer, yerinde dönüşüm projelerinde ve TOKİ konutlarında mahalleli önceliği verileceğini açıklamıştı. Ancak, uygulamada bu sözün tutulmadığı ve farklı mahallelerden insanların aynı bölgelerde konut sahibi olduğu görülüyor. Bu durum, mahalle kültürünün ve dayanışmasının zayıflamasına neden olurken, depremzedelerin aidiyet duygusunu da olumsuz etkiliyor.

Depremzedeler, mahalleli önceliği sözünün tutulmamasına tepki göstererek, "Biz birbirimizi tanıyoruz, birbirimize destek oluyoruz. Şimdi farklı mahallelerden insanlarla aynı binalarda yaşamak zorunda kalacağız. Bu durum, bizim için çok zor olacak" şeklinde konuşuyor.

Hatay'da depremzedelerin TOKİ konutlarındaki hak sahipliği sürecinde yaşanan bu sorunlar, depremzedelerin yaşadığı travmayı daha da derinleştiriyor. Yetkililerin, depremzedelerin sesine kulak vererek, adil ve hakkaniyetli bir çözüm bulması gerekiyor. Aksi takdirde, depremzedelerin yaşadığı mağduriyetler daha da artacak ve toplumsal huzur bozulacaktır.

Depremzedelerin yaşadığı bu zorlu süreçte, dayanışma ve empati göstermek hepimizin sorumluluğundadır. Unutmayalım ki, deprem sadece binaları değil, aynı zamanda insanları ve toplumu da derinden etkiliyor. Bu nedenle, depremzedelerin yeniden hayata tutunabilmesi için elimizden gelen her türlü desteği sağlamalıyız.