29 Nisan 2025 Salı

Depremzedelere Konteyner Tehdidi! İmamoğlu'na Oy Verenler Atılacak mı?

Hatay'da 6 Şubat depremlerinin ardından yaşamlarını konteyner kentlerde sürdüren depremzedeler, siyasi tercihleri nedeniyle tehdit altında oldukları iddiasıyla sarsılıyor. WhatsApp gruplarında yayılan mesajlarda, Ekrem İmamoğlu için imza toplayan veya destek verenlerin konteynerlerden atılacağı yönünde korkutucu ifadeler yer alıyor. Bu durum, zaten büyük bir travma yaşayan depremzedeler arasında büyük bir endişe ve güvensizlik ortamı yaratmış durumda.

Konteyner Kentlerde Siyasi Baskı İddiaları

İddialara göre, konteyner kentlerde yaşayan depremzedeler, özellikle yerel seçimler öncesinde siyasi baskı altında tutulmaya çalışılıyor. WhatsApp gruplarında dolaşan mesajlarda, "Ekrem İmamoğlu'na imza verenler tespit edilecek ve konteynerlerden çıkarılacak" şeklinde ifadeler yer aldığı belirtiliyor. Bu türden tehditler, depremin yaralarını sarmaya çalışan vatandaşlar arasında büyük bir huzursuzluğa yol açmış durumda.

Bu iddialar üzerine yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmezken, konunun hassasiyeti göz önünde bulundurularak acil bir soruşturma başlatılması bekleniyor. Depremzedelerin barınma hakkının siyasi bir araç olarak kullanılması, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor. Sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri de bu iddialara tepki göstererek, sorumluların bir an önce tespit edilip cezalandırılmasını talep ediyor.

Depremzedeler Ne Diyor?

Konteyner kentlerde yaşayan ve ismini vermek istemeyen bazı depremzedeler, yaşadıkları korkuyu dile getiriyor. Bir depremzede, "Zaten evimizi, barkımızı kaybettik. Bir de siyasi görüşümüz yüzünden barınma hakkımız elimizden alınmak isteniyor. Bu çok acımasızca" şeklinde konuştu. Başka bir depremzede ise, "Kime oy vereceğimiz bizim kararımız. Bizi bu şekilde tehdit etmek, insanlık dışı" ifadelerini kullandı.

Depremzedelerin yaşadığı bu zorlu süreçte, siyasi baskı ve tehditlerin artması, toplumda derin bir infial yaratmış durumda. Yetkililerin bu konuda hızlı ve şeffaf bir şekilde hareket ederek, depremzedelerin güvenliğini ve haklarını koruması büyük önem taşıyor.

Siyasi Etik ve İnsan Hakları

Bu türden iddiaların ortaya atılması, siyasi etik ve insan hakları açısından ciddi sorunlar teşkil ediyor. Özellikle deprem gibi büyük bir felaketin ardından, insanların siyasi görüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz kalması, kabul edilemez bir durum olarak değerlendiriliyor. Siyasi partilerin ve yetkililerin, bu türden davranışlardan kaçınarak, toplumun tüm kesimlerine eşit ve adil davranması gerekiyor.

Depremzedelerin yaşadığı bu zorlu süreçte, dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlı tutmak, toplum olarak hepimizin sorumluluğunda. Siyasi baskı ve tehditlerin önüne geçmek, depremzedelerin güvenliğini ve huzurunu sağlamak için hep birlikte hareket etmeliyiz.

Hatay'daki konteyner kentlerde yaşanan bu iddialar, Türkiye'nin depremzedelere yönelik politikalarının ve insan hakları konusundaki hassasiyetinin sorgulanmasına neden oluyor. Umuyoruz ki, yetkililer bu iddiaları ciddiye alarak, gerekli incelemeleri yapacak ve sorumluların adalet önüne çıkarılmasını sağlayacaktır. Depremzedelerin yanında olmak, onların haklarını korumak, hepimizin insanlık görevidir.

İlgili Haberler