
Depremzedeler Unutuldu Mu? İnsanını Seveceksin!
Eric Maria Remarque'ın "İnsanlarını Seveceksin" romanı, savaşın yıkımını ve kıyımını etkileyici bir şekilde anlatır. Peki, devlet yönetiminden, hükümetten, siyasetçilerden bu denli büyük bir sevgi beklemek gerçekçi mi? Özellikle deprem felaketinin ardından Hatay'da yaşananlar, bu soruyu daha da anlamlı kılıyor. Depremde yakınlarını kaybedenlerin, çökmüş yaşamlarına derman olmak için yeterli destek sağlanıyor mu?
Hatay'da Depremzedeler Unutuldu Mu?
Hatay, 6 Şubat depremlerinde en büyük yıkımı yaşayan şehirlerden biri oldu. Binlerce insan hayatını kaybetti, on binlerce bina enkaza döndü. Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen, şehirdeki yaralar hala sarılamadı. Özellikle depremde yakınlarını kaybedenler, büyük bir travma yaşarken, bir yandan da geçim sıkıntısıyla mücadele ediyor.
Devletin ve hükümetin depremzedelere yönelik yardımları yetersiz mi? Bu soru, Hatay'da yaşayan birçok insanın aklında. Özellikle barınma, gıda ve sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan sorunlar, depremzedelerin yaşamını daha da zorlaştırıyor. "Her saniyeleri yalan dolan" diyenler, devletin ve hükümetin sözlerini tutmadığını, depremzedeleri yalnız bıraktığını düşünüyor.
"İnsanını Seveceksin" Gerçeği
Eric Maria Remarque'ın romanında olduğu gibi, gerçek hayatta da insan sevgisi büyük önem taşıyor. Özellikle zor zamanlarda, insanların birbirine destek olması, dayanışma içinde olması gerekiyor. Ancak Hatay'da yaşananlar, insan sevgisinin ne kadar eksik olduğunu gözler önüne seriyor. Depremzedelere yeterli yardımın yapılmaması, onların yalnız bırakılması, insanlık adına utanç verici bir durum.
- Barınma Sorunu: Hala çadırda yaşayan binlerce insan var. Kalıcı konutların yapımı çok yavaş ilerliyor.
- Gıda ve Su Sıkıntısı: Düzenli gıda ve su temini sağlanamıyor. Hijyen koşulları yetersiz.
- Sağlık Hizmetleri: Hastaneler yetersiz, doktor ve sağlık personeli sayısı az. Psikolojik destek ihtiyacı karşılanamıyor.
Hatay'da yaşanan deprem felaketi, sadece fiziki bir yıkım değil, aynı zamanda insanlık sınavı oldu. Maalesef bu sınavda sınıfta kaldığımızı söylemek mümkün. Depremzedelere sahip çıkmak, onların yaralarını sarmak, insanlık görevimizdir. Unutmayalım ki, "İnsanını Seveceksin" ilkesi, sadece bir romanın adı değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesidir.