Saadet Partisi Hatay Milletvekili Doç. Dr. Necmettin Çalışkan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmayla deprem bölgesindeki çiftçilerin yaşadığı büyük mağduriyeti gündeme taşıdı. Özellikle Hatay'ın Amik Ovası ve Kumlu ilçesindeki tarımın, kuraklık, don felaketi ve ekonomik zorluklar nedeniyle neredeyse bitme noktasına geldiğini vurgulayan Çalışkan, hükümete ivedilikle yardım çağrısında bulundu.

Hatay Çiftçisi Can Çekişiyor!

Çalışkan, konuşmasında bölgedeki çiftçilerin karşı karşıya kaldığı sorunlara dikkat çekerek, "Hatay'ın bereketli toprakları, ne yazık ki afetler ve ihmaller yüzünden çoraklaşıyor. Çiftçilerimiz, depremin yaralarını sarmaya çalışırken bir yandan da kuraklık ve ekonomik krizle mücadele ediyor." ifadelerini kullandı. Bölgedeki çiftçilerin yaşadığı sorunları şu şekilde sıraladı:

• Kuraklık: Uzun süren kuraklık, ürün verimini düşürdü.
• Don Felaketi: Beklenmedik don olayları, ekili alanlara zarar verdi.
• Ekonomik Darboğaz: Artan girdi maliyetleri ve düşük ürün fiyatları, çiftçiyi zor durumda bıraktı.
• Deprem Etkileri: Depremde zarar gören sulama sistemleri ve tarım arazileri, üretimi olumsuz etkiledi.

Çalışkan'dan Hükümete Acil Destek Çağrısı

Milletvekili Çalışkan, hükümete seslenerek, "Depremzede çiftçilerimizin bu zorlu süreçte yalnız bırakılmaması gerekiyor. Acil olarak destek paketleri açıklanmalı, çiftçilerimizin borçları ertelenmeli ve uygun koşullarda kredi imkanı sağlanmalıdır. Aksi takdirde, Hatay tarımı geri dönülmez bir şekilde zarar görecektir." dedi.

Çalışkan, ayrıca kapalı sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması ve modern tarım tekniklerinin kullanılması gerektiğini vurgulayarak, "Hatay'ın tarım potansiyelini korumak ve geliştirmek için uzun vadeli planlamalar yapılmalıdır. Çiftçilerimize eğitimler verilmeli, modern tarım teknikleri konusunda bilgilendirilmelidir." şeklinde konuştu.

Hatay Tarımı İçin Umut Işığı

Hatay'da tarımın yeniden canlanması ve çiftçilerin yüzünün gülmesi için acil ve etkili önlemlerin alınması gerekiyor. Necmettin Çalışkan'ın TBMM'deki feryadı, umarız yetkililerin dikkatini çeker ve bölgeye yönelik somut adımlar atılmasına vesile olur. Aksi takdirde, Hatay sadece bir tarım merkezi olma özelliğini kaybetmekle kalmayacak, aynı zamanda bölgedeki ekonomik ve sosyal dengeler de olumsuz etkilenecektir.