
Deprem ve Miras: Görmediğiniz Yüzüyle Tarihi Sergisi!
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin destekleriyle hayata geçirilen "Deprem ve Miras: Belleğin Görünmeyen Yüzü" adlı benzersiz fotoğraf sergisi, sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Sergi, 13-17 Ekim 2025 tarihleri arasında, tarihi Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde (I. TBMM binası) ziyaret edilebilecek. Arkeoloji ve Tarih Araştırmaları Derneği tarafından titizlikle hazırlanan bu serginin küratörlüğünü ise Fahreddin Osmanca üstleniyor.
Serginin Amacı ve İçeriği
Sergi, depremlerin sadece fiziksel yıkımlara değil, aynı zamanda kültürel miras üzerindeki derin ve kalıcı etkilerine de odaklanıyor. Anadolu Ajansı ve birçok yetenekli fotoğrafçının objektifinden yansıyan çarpıcı kareler, ziyaretçilere depremlerin "görünmeyen yüzünü" göstermeyi amaçlıyor. Sergi, depremlerin ardından geride kalan acı hatıraları, kaybolan değerleri ve yeniden inşa çabalarını etkileyici bir şekilde gözler önüne seriyor.
Sergi içeriğinde;
- Depremlerin tarihi ve kültürel yapılar üzerindeki etkileri
- Depremzedelerin yaşam mücadeleleri
- Yeniden inşa ve umut arayışları
- Kültürel mirasın korunması bilincinin önemi
gibi temalar işlenmektedir.
Serginin Önemi ve Etkisi
Bu sergi, sadece bir fotoğraf sergisi olmanın ötesinde, toplumsal bir farkındalık yaratmayı hedefliyor. Depremlerin acı gerçekliğini unutturmamak, kültürel mirasın korunması konusunda bilinç oluşturmak ve gelecekteki felaketlere karşı daha hazırlıklı olmak amacıyla önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Sergi, aynı zamanda depremzedelerle dayanışma mesajı verirken, umudu ve yeniden başlama gücünü de simgeliyor.
Sergi Nerede ve Ne Zaman Ziyaret Edilebilir?
"Deprem ve Miras: Belleğin Görünmeyen Yüzü" fotoğraf sergisi, 13-17 Ekim 2025 tarihleri arasında Ankara'da bulunan Kurtuluş Savaşı Müzesi'nde (I. TBMM binası) ziyaret edilebilir. Sergi, hafta içi ve hafta sonu 10:00 - 17:00 saatleri arasında açık olacaktır. Girişin ücretsiz olduğu bu anlamlı sergiyi kaçırmayın!
"Deprem ve Miras: Belleğin Görünmeyen Yüzü" sergisi, depremlerin sadece binaları değil, aynı zamanda anıları, kültürü ve umutları da nasıl etkilediğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu sergi, toplumsal hafızamızı canlı tutmak, kültürel mirasımıza sahip çıkmak ve gelecekteki felaketlere karşı daha bilinçli olmak için önemli bir fırsat sunuyor. Sergi, aynı zamanda depremzedelerle dayanışma duygularımızı pekiştirirken, yeniden başlama ve umut etme gücümüzü de artırıyor.