Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden tam 32 ay geçti. Ancak acı tablo hala değişmedi. Deprem bölgesinde moloz ayrıştırma işlemleri hala devam ediyor ve bu durum, bölge halkının sağlığını tehdit etmeye devam ediyor. Yetkililerin, moloz ayrıştırma işlemlerinin yerleşim yerlerinden uzak noktalarda yapılacağı sözleri ise maalesef havada kaldı. Peki, bu durumun ardında yatan sebepler neler ve bölge halkı bu konuda ne düşünüyor?

Deprem Molozları: Çevre ve Sağlık İçin Büyük Tehdit

Deprem sonrasında ortaya çıkan moloz yığınları, sadece fiziksel bir engel değil, aynı zamanda ciddi bir çevre ve sağlık sorununa da yol açıyor. Özellikle moloz ayrıştırma işlemlerinin yerleşim yerlerine yakın alanlarda yapılması, toz ve partikül madde kirliliğini artırarak solunum yolu hastalıklarına davetiye çıkarıyor. Ayrıca, molozların içeriğinde bulunan asbest gibi tehlikeli maddeler, kanser riskini de beraberinde getiriyor.

• Toz ve Partikül Madde Kirliliği: Moloz ayrıştırma sırasında havaya karışan toz ve partiküller, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik rahatsızlığı olanlar için ciddi bir risk oluşturuyor.
• Asbest Tehlikesi: Yıkılan binaların birçoğunda asbest bulunuyor. Asbest liflerinin solunması, akciğer kanseri ve diğer ciddi hastalıklara yol açabiliyor.
• Su Kirliliği: Moloz yığınlarından sızan kimyasal maddeler, yer altı sularını kirleterek içme suyu kaynaklarını tehdit ediyor.

Vatandaşlar Endişeli: "Sözler Tutulmadı!"

Deprem bölgesinde yaşayan vatandaşlar, moloz ayrıştırma işlemlerinin yerleşim yerlerine yakın yapılmasından dolayı oldukça endişeli. Yetkililerin, bu işlemlerin şehir dışındaki uygun alanlarda yapılacağına dair sözler verdiğini ancak bu sözlerin tutulmadığını belirtiyorlar. Birçok vatandaş, "Bize söz verdiler, ama sözlerini tutmadılar. Çocuklarımız toz içinde oyun oynuyor, bizler sürekli öksürüyoruz. Sağlığımız tehlikede!" şeklinde tepkilerini dile getiriyor.

Deprem bölgesinde yaşayan insanların yaşadığı zorluklar sadece barınma ve geçim sıkıntısıyla sınırlı değil. Aynı zamanda, çevre kirliliği ve sağlık sorunlarıyla da mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, bölge halkının moralini bozarken, geleceğe dair umutlarını da azaltıyor.

Çözüm Ne Olmalı?

Deprem molozlarının çevreye ve insan sağlığına olan olumsuz etkilerini en aza indirmek için acil önlemler alınması gerekiyor. İşte yapılması gerekenler:

• Moloz ayrıştırma işlemlerinin yerleşim yerlerinden uzak, uygun alanlarda yapılması.
• Moloz ayrıştırma sırasında toz ve partikül madde yayılımını engelleyecek önlemlerin alınması.
• Asbest gibi tehlikeli maddelerin güvenli bir şekilde bertaraf edilmesi.
• Bölge halkının sağlık taramalarından geçirilmesi ve gerekli tıbbi desteğin sağlanması.
• Çevre kirliliğinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması.

6 Şubat depremlerinin üzerinden 32 ay geçmesine rağmen, deprem bölgesindeki sorunlar hala devam ediyor. Moloz ayrıştırma işlemlerinin çevreye ve insan sağlığına olan etkileri, bölge halkının yaşam kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Yetkililerin, bu konuda daha duyarlı davranarak, bölge halkının sağlığını koruyacak önlemleri alması ve verilen sözleri tutması gerekiyor. Aksi takdirde, depremin yaraları sarılmak yerine daha da derinleşecek.