
Deprem Konutları Felaket Mi Getiriyor? Uzmanlardan Şok Uyarı!
Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası, 6 Şubat depremlerinin ardından hızla hayata geçirilen kalıcı konut projelerinde bilimsel şehircilik ilkelerinin göz ardı edildiğini belirterek, afet yönetimi anlayışının baştan aşağıya yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Peki, bu uyarı ne anlama geliyor? Yapılan konutlar gerçekten güvenli mi? Yoksa yeni bir felaketin tohumları mı atılıyor?
Plansız Konutlaşma: Yeni Riskler Mi Yaratıyor?
2023 yılında Kahramanmaraş merkezli yaşanan ve büyük yıkıma yol açan depremlerin ardından birçok şehirde kalıcı konut projeleri başlatıldı. Ancak TMMOB Şehir Plancıları Odası, bu projelerin afet sonrası aceleci yaklaşımlarla hayata geçirildiğini ve bilimsel planlamadan uzak olduğunu savunuyor. Oda, yaptığı açıklamada, "Afet sonrası yürütülen konut projelerinde, bölgenin coğrafi, jeolojik ve sosyo-ekonomik yapısı dikkate alınmadan, hızlı ve yoğun yapılaşma hedeflenmektedir. Bu durum, gelecekte yeni risk alanlarının oluşmasına zemin hazırlayabilir" ifadelerine yer verdi.
Peki, TMMOB'nin endişeleri neler? İşte bazı önemli noktalar:
- Zemin Etüdü Yetersizliği: Konutların inşa edildiği bölgelerde yeterli zemin etüdü yapılmaması, deprem riskini artırabilir.
- Altyapı Eksiklikleri: Yeni konut alanlarının altyapı ihtiyaçları (su, kanalizasyon, elektrik, ulaşım) yeterince karşılanmaması, yaşam kalitesini düşürebilir.
- Sosyal Donatı Alanlarının Eksikliği: Konut alanlarında yeterli sosyal donatı alanlarının (okul, hastane, park, oyun alanı) bulunmaması, sosyal sorunlara yol açabilir.
- Plansız Şehirleşme: Konut projelerinin şehir planlamasına uygun olmaması, trafik sorunlarını artırabilir, yeşil alanları azaltabilir ve hava kirliliğine neden olabilir.
Afet Yönetimi Anlayışı Değişmeli Mi?
TMMOB Şehir Plancıları Odası, mevcut afet yönetimi anlayışının reaktif olduğunu ve daha çok kriz yönetimine odaklandığını belirtiyor. Oda, afet öncesi risk azaltma çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguluyor. Açıklamada, "Afet yönetimi, sadece deprem olduktan sonra değil, deprem olmadan önce de yapılması gereken bir süreçtir. Riskli bölgelerin belirlenmesi, yapı stokunun güçlendirilmesi, halkın bilinçlendirilmesi gibi önleyici çalışmalar, afetlerin etkisini azaltmada büyük önem taşır" denildi.
Afet yönetimi konusunda dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar:
- Risk Haritalarının Güncellenmesi: Deprem risk haritalarının güncel bilimsel verilere göre yeniden oluşturulması gerekmektedir.
- Yapı Denetiminin Sıkılaştırılması: Yapı denetim sisteminin daha etkin ve şeffaf hale getirilmesi, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmesi gerekmektedir.
- Halkın Bilinçlendirilmesi: Halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi, tatbikatlar düzenlenmesi ve acil durum planlarının hazırlanması gerekmektedir.
- Yerel Yönetimlerin Güçlendirilmesi: Yerel yönetimlerin afet yönetimi konusunda yetki ve sorumluluklarının artırılması, kaynaklarının güçlendirilmesi gerekmektedir.
Unutmayalım ki, deprem bir doğa olayıdır. Ancak depremin afete dönüşmesi, plansız ve yanlış uygulamaların sonucudur. Bilimsel şehircilik ilkelerine uygun, riskleri azaltan ve yaşam kalitesini artıran konutlar inşa etmek, hepimizin sorumluluğundadır.