6 Şubat 2023'te yaşanan ve Türkiye'yi derinden sarsan deprem felaketinin ardından, SOL Parti'nin kamu görevlileri ve AFAD yetkilileri hakkında yaptığı suç duyurusu, savcılık tarafından "somut delil yetersizliği" gerekçesiyle hızlıca kapatıldı. Bu karar, depremde yaşanan ihmaller ve koordinasyon eksiklikleri hakkındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler? Depremde gerçekten ihmal yok muydu?
Depremdeki İhmaller ve Hukuki Süreç
SOL Parti'nin suç duyurusu, depremde yaşanan can kayıplarının ve yıkımın sorumlularının bulunması amacıyla yapılmıştı. Ancak savcılığın kararı, bu beklentileri boşa çıkardı. Savcılık, yaptığı açıklamada, dosyada kamu görevlilerinin ve AFAD yetkililerinin kusurunu gösteren somut delil bulunmadığını belirtti. Bu durum, kamuoyunda büyük bir hayal kırıklığı yarattı.
Deprem sonrası arama kurtarma çalışmalarındaki yetersizlikler, yardım dağıtımındaki aksaklıklar ve binaların yıkılmasındaki ihmaller, kamuoyunda büyük tepkilere yol açmıştı. Birçok kişi, bu ihmallerin sorumlularının yargılanmasını talep ediyordu. SOL Parti'nin suç duyurusu da bu taleplerin bir yansımasıydı. Ancak savcılığın kararı, bu talepleri karşılamadı.
- Arama kurtarma çalışmalarındaki gecikmeler
- Yardım dağıtımındaki koordinasyon eksiklikleri
- Binaların yıkılmasındaki ihmaller
Savcılık Kararına Tepkiler
Savcılığın kararına, SOL Parti ve diğer muhalefet partileri sert tepki gösterdi. SOL Parti yetkilileri, kararın siyasi olduğunu ve gerçeklerin örtbas edilmeye çalışıldığını savundu. Ayrıca, kararın yeniden incelenmesi için itirazda bulunacaklarını açıkladılar. Muhalefet partileri de savcılığın kararını eleştirerek, depremde yaşanan ihmallerin aydınlatılması gerektiğini vurguladılar.
Kamuoyunda da savcılığın kararına tepkiler yükseldi. Sosyal medyada birçok kişi, kararın adaletsiz olduğunu ve sorumluların cezasız kalmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, depremde hayatını kaybedenlerin yakınları da karara büyük bir üzüntüyle tepki gösterdi.
Bundan Sonra Ne Olacak?
Savcılığın kararıyla birlikte, depremdeki ihmallerin hukuki boyutu şimdilik kapanmış gibi görünüyor. Ancak SOL Parti'nin itirazı ve kamuoyunun tepkisi, dosyanın yeniden açılma ihtimalini hala canlı tutuyor. Depremde yaşanan acıların unutulmaması ve sorumluların cezasız kalmaması için, hukuki mücadelenin devam etmesi bekleniyor.
6 Şubat depremi, Türkiye'nin yakın tarihinin en büyük felaketlerinden biri olarak kayıtlara geçti. Depremde yaşanan can kayıpları ve yıkım, ülkeyi derinden sarstı. Ancak deprem sonrası yaşanan ihmaller ve koordinasyon eksiklikleri, felaketin etkisini daha da artırdı. Savcılığın kararı, bu ihmallerin aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması umudunu zayıflatsa da, kamuoyunun vicdanında hala büyük bir soru işareti olarak duruyor. Bu kararın, adaletin tecelli etmesi için bir dönüm noktası mı, yoksa bir kapanış mı olacağı, önümüzdeki günlerde netleşecek.
