Bebeklik dönemini hatırlamak mümkün olmasa da, büyüdükçe diğer bebekleri gözlemleyerek ve aile büyüklerimizden dinleyerek o günleri hayal etmeye çalışırız. Doğum, bezlenme, ağlama, emme, diş çıkarma, ek gıdaya geçiş, emekleme ve nihayetinde yavaş yavaş ayağa kalkıp yürüme... Yürümek, hiç de kolay bir süreç değildir. Eşyalardan, duvarlardan, anne babaların ellerinden destek alarak atılan ilk adımlar, çoğu zaman düşmelerle sonuçlanır. Bebek, bazen hızlı ve kontrolsüz yürür. Bu süreçte en çok güvendiği şey ise, yerdir; yani zeminin yüzeyi, yeryüzü... Hareket etmesine, yürümesine olanak sağlayan, sallanmayan, oynamayan, dengeli ve düz bir yüzey!

Depremin Bebeklik ve Çocukluk Çağındaki Etkileri

Deprem, yalnızca fiziksel bir olay değil, aynı zamanda derin psikolojik etkileri olan bir travmadır. Özellikle bebeklik ve çocukluk döneminde yaşanan depremler, bireylerin ileriki yaşamlarında kalıcı izler bırakabilir. Bebekler, deprem anında yaşadıkları korku ve güvensizlik duygularını ifade etmekte zorlanabilirler. Bu durum, uyku bozuklukları, iştahsızlık, huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösterebilir. Çocuklar ise, depremle ilgili kabuslar görebilir, oyunlarında depremi canlandırabilir veya okula gitmek istemeyebilirler.

• Bebeklerde görülen belirtiler: Uyku bozuklukları, iştahsızlık, huzursuzluk, aşırı ağlama.
• Çocuklarda görülen belirtiler: Kabuslar, oyunlarda depremi canlandırma, okula gitmek istememe, kaygı, korku.

Bu etkilerle başa çıkmak için, çocuklara güvenli bir ortam sunmak, onlarla konuşmak, duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak ve gerektiğinde profesyonel destek almak önemlidir.

Yetişkinlikte Deprem Travmasıyla Başa Çıkmak

Yetişkinler de depremden derinden etkilenirler. Deprem, yetişkinlerde kaygı, korku, panik atak, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi sorunlara yol açabilir. Depremi yaşamış veya depremde yakınlarını kaybetmiş olan yetişkinler, günlük yaşamlarında işlev bozuklukları yaşayabilir, sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşayabilir ve geleceğe dair umutlarını kaybedebilirler.

Deprem travmasıyla başa çıkmak için, öncelikle duyguları kabul etmek ve ifade etmek önemlidir. Destek gruplarına katılmak, terapi almak, meditasyon yapmak, spor yapmak ve hobilerle uğraşmak, travmanın etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, depremle ilgili doğru bilgilere sahip olmak ve gelecekte olası depremlere karşı hazırlıklı olmak da önemlidir.

Depremle Yaşamayı Öğrenmek

Deprem, Türkiye'nin bir gerçeği. Bu gerçekle yaşamayı öğrenmek, hem bireysel hem de toplumsal olarak önemlidir. Deprem bilincini artırmak, yapısal önlemler almak, deprem çantası hazırlamak, deprem anında doğru davranışları bilmek ve psikolojik olarak hazırlıklı olmak, depremin etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Unutmamalıyız ki, deprem bir doğa olayıdır ve önlenemez. Ancak, depremin yıkıcı etkilerini en aza indirmek bizim elimizde. Bireysel ve toplumsal olarak bilinçlenerek, hazırlıklı olarak ve dayanışma içinde olarak, depremle daha iyi başa çıkabiliriz.