Yüksek Seçim Kurulu (YSK), Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) 6 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali yönündeki başvuruyu reddetti. Bu karar, siyasi arenada büyük yankı uyandırdı. Kurultayın iptali ve yeniden yapılması talebiyle Çankaya İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı'na başvuran Kemal Çiftçi'nin umutları boşa çıktı. Peki, bu kararın arkasında yatan sebepler neler?
YSK'nın Red Gerekçesi Ne Oldu?
Çankaya 4. İlçe Seçim Kurulu, Kemal Çiftçi'nin başvurusunu detaylı bir şekilde inceledi. Yapılan değerlendirme sonucunda, başvurucunun adaylık müracaatı ile ilgili iddialarının ve diğer itirazlarının herhangi bir somut delil veya belgeye dayanmadığı tespit edildi. Bu nedenle, İlçe Seçim Kurulu başvuruyu reddetti.
Kararda ayrıca, CHP'nin 21. Olağanüstü Kurultayı'na ilişkin yapılan tüm işlemlerin, Başkanlık Divanı tarafından usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiği vurgulandı. Bu durum, kurultayın meşruiyeti konusunda herhangi bir şüpheye yer bırakmadığı şeklinde yorumlandı.
"Tam Kanunsuzluk" İddiası ve YSK'nın Tutumu
Başvurunun reddedilmesinin ardından, konu "tam kanunsuzluk" iddiasıyla Yüksek Seçim Kurulu'na taşındı. Ancak YSK, Çankaya İlçe Seçim Kurulu'nun kararının kesin olduğunu ve ortada "tam kanunsuzluk" hali bulunmadığını belirterek başvurunun reddine karar verdi. Bu karar, CHP'nin kurultay sürecinin hukuki açıdan sorunsuz tamamlandığı anlamına geliyor.
YSK'nın bu kararı, Türkiye'deki siyasi partilerin kongre ve kurultay süreçlerinin şeffaf ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesinin önemini bir kez daha gözler önüne serdi. Kurultaylar, partilerin iç demokrasisinin ve karar alma mekanizmalarının en önemli unsurlarından biridir. Bu süreçlerin hukuki zeminde yürütülmesi, siyasi istikrarın sağlanması açısından da büyük önem taşır.
- YSK, CHP Kurultayı iptal talebini reddetti.
- Kemal Çiftçi'nin başvurusu sonuçsuz kaldı.
- İlçe Seçim Kurulu, delil yetersizliğini gerekçe gösterdi.
YSK'nın bu kararı, CHP içinde ve kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Kararı olumlu karşılayanlar, kurultay sürecinin hukuka uygun bir şekilde tamamlandığını ve partinin iç işleyişinde herhangi bir sorun olmadığını savundu. Kararı eleştirenler ise, başvurunun yeterince dikkate alınmadığını ve bazı usulsüzlüklerin göz ardı edildiğini iddia etti. Ancak, YSK'nın kararı kesin olduğu için, bu konuda yapılabilecek herhangi bir hukuki işlem bulunmuyor.