Antakya'nın tarihi kent merkezi için uzun süredir devam eden mücadelede önemli bir gelişme yaşandı. TMMOB Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilciliği'nin, Antakya'nın tarihi kent merkezine ilişkin imar planı revizyonlarına karşı açtığı davada bilirkişi heyeti, planların şehircilik ilkelerine ve kamu yararına uygun olmadığı yönünde görüş bildirdi. Bu rapor, şehir plancılarının itirazlarını haklı buldu ve Antakya'nın geleceği için umut ışığı oldu.

Antakya'nın Tarihi Dokusu Tehlike Altında mıydı?

Antakya'nın tarihi kent merkezini kapsayan 307 hektarlık "riskli alan" sınırları içinde hazırlanan 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı revizyonlarına karşı açılan dava, bölgenin tarihi ve kültürel mirasının korunması açısından büyük önem taşıyordu. Şehir Plancıları Odası, planların Antakya'nın özgün kimliğini zedeleyeceği ve bölgedeki yaşam kalitesini düşüreceği gerekçesiyle dava açmıştı.

Bilirkişi raporunda, planların şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına ve koruma mevzuatına aykırı olduğu belirtildi. Raporda ayrıca, planların bölgenin tarihi ve kültürel değerlerini koruma amacını taşımadığı, aksine rant odaklı bir yaklaşım sergilediği vurgulandı.

Şehir Plancıları Odası'nın Haklı Mücadelesi

TMMOB Şehir Plancıları Odası Hatay İl Temsilcisi, bilirkişi raporunun ardından yaptığı açıklamada, "Antakya'nın tarihini koruma mücadelemiz haklılığını kanıtladı" dedi. Açıklamasında, bilirkişi raporunun, şehir plancılarının itirazlarını desteklediğini ve planların iptal edilmesi gerektiğini vurguladı.

Şehir Plancıları Odası'nın itirazları şu noktalarda yoğunlaşıyordu:

• Planların, Antakya'nın tarihi ve kültürel mirasını koruma amacını taşımaması
• Planların, bölgedeki yaşam kalitesini düşürecek nitelikte olması
• Planların, kamu yararını gözetmemesi
• Planların, şehircilik ilkelerine ve planlama esaslarına aykırı olması

Kararın Antakya'ya Etkileri Ne Olacak?

Bilirkişi raporunun ardından, mahkemenin imar planlarını iptal etmesi bekleniyor. Bu karar, Antakya'nın tarihi kent merkezinin korunması ve gelecek nesillere aktarılması açısından büyük bir adım olacak. İmar planlarının iptaliyle birlikte, bölgede yeni bir planlama sürecinin başlaması ve bu sürecin tüm paydaşların katılımıyla şeffaf bir şekilde yürütülmesi gerekiyor.

Antakya'nın tarihi dokusunun korunması, sadece Antakya için değil, tüm Türkiye için büyük önem taşıyor. Bu karar, diğer tarihi kentler için de emsal teşkil edebilir ve tarihi ve kültürel mirasın korunması konusunda farkındalık yaratabilir.