Antakya'nın Serinyol Mahallesi'nde, halkın büyük tepkisi sonucu iki hafta önce durdurulan ağaç kesimi, ne yazık ki yeniden başladı. Mesire alanında gerçekleştirilen bu izinsiz kesim, kamuoyunu bir kez daha derinden sarstı. Vatandaşlar, bu acımasız doğa talanına karşı seslerini yükseltmeye devam ediyor.

Antakya Halkı Ayakta: Ağaç Kesimi Neden Durdurulamıyor?

Serinyol Mahallesi Yıldırım Mevkii'nde bulunan mesire alanı, Antakyalılar için önemli bir nefes alma noktası. Ancak, geçtiğimiz haftalarda yaşanan ve büyük uğraşlar sonucu durdurulan ağaç kesimi, bu sabah saatlerinde yeniden başladı. Bu durum, bölge halkının büyük tepkisine neden oldu. Vatandaşlar, yetkililere seslenerek bu doğa katliamının derhal durdurulmasını talep ediyor.

Peki, bu kadar tepkiye rağmen ağaç kesimi neden durdurulamıyor? İşte akıllardaki bazı sorular:

• Kesimi yapan kişi veya kurumlar kim?
• Bu kesim için gerekli izinler alındı mı?
• Ağaç kesiminin gerekçesi ne?
• Yetkililer bu konuda neden sessiz?

Bu soruların cevapları, kamuoyunun merakını gidermek ve yaşananların ardındaki gerçeği ortaya çıkarmak için büyük önem taşıyor.

Doğa Katliamının Antakya'ya Etkileri Neler Olacak?

Ağaç kesiminin Antakya'ya ve özellikle Serinyol bölgesine birçok olumsuz etkisi olacağı aşikar. İşte bunlardan bazıları:

• Hava Kalitesinin Düşmesi: Ağaçlar, havadaki karbondioksiti emerek oksijen üretirler. Ağaçların yok olması, hava kalitesinin düşmesine ve solunum yolu hastalıklarının artmasına neden olabilir.
• Erozyon Riskini Artması: Ağaç kökleri toprağı tutarak erozyonu önler. Ağaçların kesilmesi, toprağın verimliliğini azaltır ve erozyon riskini artırır.
• Su Kaynaklarının Azalması: Ağaçlar, su döngüsünde önemli bir rol oynarlar. Ağaçların yok olması, su kaynaklarının azalmasına ve kuraklık riskinin artmasına neden olabilir.
• Biyoçeşitliliğin Kaybı: Ağaçlar, birçok canlı türüne ev sahipliği yapar. Ağaçların kesilmesi, biyoçeşitliliğin azalmasına ve bazı türlerin yok olmasına neden olabilir.

Bu olumsuz etkilerin önüne geçmek için, ağaç kesiminin derhal durdurulması ve bölgenin yeniden ağaçlandırılması gerekiyor.

Antakya'da yaşanan bu üzücü olay, çevre bilincinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Doğayı korumak, gelecek nesillere bırakacağımız en değerli miraslardan biridir. Bu nedenle, hepimizin bu konuda duyarlı olması ve doğa katliamlarına karşı sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Unutmayalım ki, doğa bize emanettir ve bu emanete sahip çıkmak hepimizin sorumluluğundadır.