24 Temmuz: Basın Özgürlüğü Alarm Veriyor! İktidarın Baskısı Artıyor!
Antakya Gündem

24 Temmuz: Basın Özgürlüğü Alarm Veriyor! İktidarın Baskısı Artıyor!


24 July 20255 dk okuma8 görüntülenmeSon güncelleme: 25 July 2025

Türkiye'de basın özgürlüğü, siyasi müdahaleler ve yargı baskısıyla tarihin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. İktidarın doğrudan hedef göstermeleriyle gazeteciler tutuklanıyor, medya organları sansürleniyor. Bugün, 24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olarak anılırken, yaşananlar bu özgürlüğün ne denli tehdit altında olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Türkiye'de Basın Özgürlüğünün Durumu

Türkiye'deki basın özgürlüğü, son yıllarda ciddi şekilde gerileme gösterdi. Uluslararası raporlar, Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında sürekli olarak alt sıralarda yer aldığını ortaya koyuyor. Gazetecilere yönelik açılan davalar, uygulanan sansürler ve medya kuruluşları üzerindeki baskılar, basın özgürlüğünün önündeki en büyük engeller olarak sıralanıyor.

  • Gazetecilere yönelik tutuklamalar: İktidarın eleştirel haber yapan gazetecileri hedef alması, tutuklamaların artmasına neden oluyor.
  • Medya kuruluşlarına baskı: Hükümete yakın olmayan medya kuruluşları, reklam ambargoları ve yayın yasaklarıyla karşı karşıya kalıyor.
  • Sansür uygulamaları: İnternet sitelerine erişim engelleri ve haberlere yönelik sansürler, kamuoyunun doğru bilgiye erişimini zorlaştırıyor.

24 Temmuz'un Anlamı ve Önemi

24 Temmuz, Türkiye'de 1908 yılında sansürün kaldırılmasıyla ilan edilen Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü olarak kutlanıyor. Ancak, günümüzde yaşanan gelişmeler, bu özgürlüğün ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Gazetecilerin özgürce haber yapabilmesi, demokrasinin sağlıklı işlemesi için hayati önem taşıyor. Basın özgürlüğünün olmadığı bir ülkede, kamuoyu doğru bilgilere ulaşamaz ve sağlıklı bir şekilde karar veremez.

Basın Özgürlüğü İçin Mücadele Devam Ediyor

Türkiye'de basın özgürlüğünü savunmak için birçok sivil toplum kuruluşu ve gazeteci örgütü mücadele ediyor. Bu kuruluşlar, gazetecilere yönelik baskılara karşı kamuoyu oluşturmaya, yasal destek sağlamaya ve uluslararası platformlarda Türkiye'deki basın özgürlüğü ihlallerini gündeme getirmeye çalışıyor. Ancak, bu mücadelenin başarılı olabilmesi için, toplumun tüm kesimlerinin basın özgürlüğüne sahip çıkması gerekiyor.

24 Temmuz Basın Özgürlüğü için Mücadele Günü'nde, Türkiye'deki basın özgürlüğünün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlıyoruz. İktidarın baskıları ve gazetecilere yönelik tutuklamalar, bu özgürlüğün önündeki en büyük tehditler olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, basın özgürlüğünü savunmak için verilen mücadele devam ediyor. Unutmayalım ki, basın özgürlüğü, demokrasinin temel taşıdır ve onu korumak hepimizin sorumluluğundadır.